Taş yününün dezavantajı nedir?

Taş yününün temel dezavantajları esas olarak üç yönlüdür: inşaat ve sağlık riskleri, zayıf su direnci ve yüksek hacim yoğunluğu, bu da doğrudan montaj kolaylığını ve uygulanabilir senaryolarını etkiler.
1. Yüksek İnşaat ve Sağlık Riskleri
Bu, taş yününün en belirgin dezavantajıdır ve inşaat işçileri ve sonraki bakım üzerinde büyük bir etkiye sahiptir.
Liflerin kolayca dökülmesi: Taş yünü, ultra ince cam liflerinden oluşur. Lifler kesme veya işleme sırasında dağılmaya eğilimlidir. Solunması solunum yollarını tahriş edebilir ve uzun süreli maruz kalma sağlık riskleri oluşturur.
İnşaat sırasında koruma gereklidir: Profesyonel maskeler, eldivenler ve koruyucu giysiler giyilmelidir, bu da inşaat maliyetlerini ve operasyonel karmaşıklığı artırır. Ayrıca, cilde yapışan lifler kolayca kaşıntıya neden olabilir.
2. Zayıf Su Direnci
Taş yününün su emme özelliği, nemli ortamlardaki uygulamasını sınırlar.
Su emmesi ve nemlenmesi kolaydır: Taş yününün kendisi su geçirmez değildir. Suyla temas ettiğinde veya yüksek nemli bir ortamda bulunduğunda, hızla su emer ve bu da termal yalıtım performansında keskin bir düşüşe yol açar.
Nemlendikten sonra bozulması kolaydır: Su emdikten sonra, taş yünü yumuşayabilir, küflenebilir veya hatta yapısal hasar görebilir. Ek su yalıtımı tedavisi gereklidir; aksi takdirde dış duvarlar ve yeraltı projeleri gibi senaryolarda kullanılamaz.
3. Yüksek Hacim Yoğunluğu, Uygunsuz Montaj
Diğer hafif termal yalıtım malzemelerine kıyasla, taş yününün fiziksel özellikleri inşaat zorluğunu artırır.
Ağır öz ağırlık: Aynı termal yalıtım etkisi altında, taş yününün hacim yoğunluğu, ekstrüde levhalar ve polistiren levhalar gibi malzemelerden çok daha yüksektir, bu da duvarların veya çatıların taşıma kapasitesi üzerinde daha yüksek gereksinimler oluşturur.
Kesilmesi ve sabitlenmesi zordur: Nispeten kırılgandır ve kesme sırasında çatlamaya eğilimlidir. Ayrıca, sabitleme için özel dübeller gereklidir, bu da düşük montaj verimliliğine yol açar ve binanın genel ağırlığını artırabilir.